Puslu bir Ocak ayı sabahında uzun bir otobüs yolculuğu sonrası Safranbolu‘ya varıyoruz. Hava çok puslu ama bu durum kış mevsiminde olmamızdan değil bölgede ki yoğun karbondioksit dağılımdan kaynaklanıyor. Safranbolu Karabük iline bağlı bir kasaba ve etrafı demir-çelik fabrikaları ile sarılmış durumda. Hava da doğal olarak aşırı derecede kirli. Sürekli bu havayı solumak gerçekten çok güç …
![]() |
Safranbolu diyince herkesin aklına bu resimde görülen evler geliyordur sanırım, zaten biz de onları görmeye gittik…
Safranbolu’ya erken bir saatte varıyoruz, önce konaklayacağımız Kadıoğlu Şehzade Konakları‘na giriş yapıp eşyalarımızı bırakıyoruz. Otelimiz çok güzel, 9 tane ayrı konaktan oluşuyor ve Safranbolu ruhunu yaşamamıza imkan verecek şekilde dizayn edilmiş.Biraz dinlendikten sonra konağın avlusunda tüm grup toplanıyoruz ve Safranbolu’nun parke taşlı dar sokaklarında yürümeye başlıyoruz.
CİNCİ HAN
Safranbolu gezimizdeki ilk durağımız Cinci Han. Safranbolu eşrafından Cinci Hoca olarak bilinen Karabaşzade Hüseyin Efendi tarafından 17. yüzyılda yapıldığı bilinmektedir. Taş tuğlalar kullanılarak inşa edilmiş bu iki katlı han tamamen insan gücü kullanılarak yapılmıştır ancak mimarı belli değildir.
![]() |
KAYMAKAMLAR EVİ
Sahibi Safranbolu kışlası kumandanı Hacı Mehmet Efendi’ye yarbay anlamına gelen “Kaim-Makam” denmesi sebebiyle ailesi Kaymakamlar olarak anılır olmuş. Kentsel dokusunu tümüyle koruyan Kaymakamlar Konağı, Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırılmış ve restore edilmiş. 1980’li yıllardan beri gezi evi olarak Safranbolu turizmine katkı sağlıyormuş.
![]() |
Rehberimizden bilgileri aldıktan sonra cüzi bir miktar giriş parası vererek bu büyük konağın içine giriyoruz. Etnografya müzelerini andıracak şekilde eski Safranbolu yaşamından izler bulabileceğimiz şekilde dekore edilmiş, eski zaman ev halkı ve yaşantısını izliyoruz konağın içerisinde. Konağın rehberleri de bu gezi sırasında bize eşlik ederek bilgi veriyorlar.
![]() |
Kaymakamlar Evi |
Bu tepe Safranbolu’yu yukardan izleyebileceğiniz üzerinde Eski Hükümet Konağı’nın da bulunduğu bir yükseltidir. Tepeye 2iki noktadan giriş ve çıkış vardır. Çıkış sırasında tırmanmanız gereken bir yol var ancak o kadar güzel ki resim çekmek için sürekli durmak zorunda kaldık. Yol Kaymakamlar Evi’nin hemen önünden başlıyor.
Eski Hükümet Konağı, 1904 yılında yaptırılmış iki katlı görkemli bir taş yapıdır. 1976 yılında Kültür Bakanlığı tarafından müze olarak restore edilmiştir. Müze Kart ile burayı gezebilirsiniz.
![]() |
Kent Tarihi Müzesi |
Safranbolu evleri yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent kültürünün günümüzde yaşamaya devam eden en önemli yapı taşlarıdır. İlçe merkezinde 18. 19. ve 20. yy başlarında yapılmış yaklaşık 2000 geleneksel ev bulunmaktadır. Bu evlerin 800 kadarı yasal koruma altındadır.
Akçasu deresinin iki yakasına kurulan çarşı; sıcak ve soğuk demircilik el sanatlarının üretildiği yaşayan tek Lonca çarşısıdır. Bakırcı ve kalaycı esnafı da bu çarşı içerisinde çalışmaktadır.
Akçasu Deresi |
Bakırcılar Çarşısı |
Safranbolu’daki ikinci günümüzde 11km mesafede bulunan ve “Müze Köy” olarak isimlendirilmiş Yörük Köyü’ne hareket ediyoruz. 1997 yılında Kültür Bakanlığı tarafından gerçek bir Türk-Türkmen köyü olması ve tarihi yapılarının görkemi nedeniyle koruma altına alınmıştır. Safranbolu’nun küçük bir maketi gibidir. Bu köy ayrıca bir Bektaşi köyüdür ve tarihi çamaşırhanesi ve Sipahi Konağı gezilecek yerler arasındadır.
Yörük Köyü |
![]() |
Arasta Kahvesi |